MÜŞTERİLERE ÖĞÜTLER

Aşağıdaki yazıyı grafikerler.org  sitesinde Mehmet Kıymık imzasıyla görüp buraya aldım. Sonra aynı yazıyı Ufuk Gürgenç imzasıyla değişik yerlerde gördüm ve Mehmet Kıymık'a bu yazı sizin midir diye sordum. Önce "benimdir" dedi, sonra en aşağıdaki açıklamayı yolladı.

Böylece telif hakkı saygısızlığı son bulmuş ve yazı gerçek sahibinin imzasıyla yayınlanmış oldu.

MÜŞTERİYE TAVSİYELER ( bunları ezberle, ezberlet);

Ülkemizde firmaların reklam ve tanıtımı için basılı ve dijital ortamda yapılan işlerde önemli oranda kalite düşüklüğü gözlenmiştir. Kamu kuruluşları ve derneklerin çoğunun kurum kimlikleri (Amblem ve logotype'ları) maalesef trajikomik bir durumdadır ve 2000'li yılların Türkiye'sine yakışmamaktadır.

Ülke genelinde grafik ile ilgili işler bilgisiz kişiler (Matbaa operatörleri ) web sayfaları da çoğunlukla grafik eğitimi almamış yetersiz kişiler tarafından tasarlanmakta, çalıntı işlerle firmalar kandırılmaktadır. (Telif hakkı ödenmemiş Fotoğraf, İllüstrasyon, Amblem vs.)

Öncelikle büyük bir kavram kargaşası yaşanmaktadır. Matbaanın görevi müşterinin basım işini tasarımcının süpervizörlüğünde ve istenilen kalitede gerçekleşmesini sağlamaktır.

Basım

Matbaa yöneticileri ve ustaları basım işinde kendisini ve makine parkurunu sürekli geliştirmelidir, tasarım ayrı bir konudur ve bu konuya ticari hırs yapıp girmemelidirler. Büyük ve tanınmış matbaalar ajans hizmeti vermez, ajanslarla kaliteli işlerde çalışmayı prensip edinir. Matbaaya konan bilgisayar ve birkaç programı kullanan kişi eğer eğitimsiz ve estetik bilgisi yoksa çoğunlukla ortaya düşük seviyeli ve kararsız işler çıkar.

Bilgisayar araçtır, bilgisayar kendi başına fikir üretemez, tasarım yapamaz.

Kartvizit ihtiyacı için giden bir firmanın amblem, logotype hatta katolog ve broşür çalışmalarında, metin yazarlığından reklam fotoğrafı çekimine kadar tüm konsept çalışmaları, uzmanlık gerektiren görsel tanıtım elemanları üstün körü ortamlarda, hemşericilik ya da tanıdık yolu ile gerçekleştirilmektedir.

Kalitesiz görüntüler yüzünden ve basit grafik uygulamalar nedeniyle firmalar, imaj açısından ve ticari beğeni açısından büyük kayıplar yaşamakta, ülke ekonomisine göze görünmeyen, kayda alınmayan ağır bir darbe vurulmaktadır.

Unutmayın ki kullanılan kağıtlar çoğunlukla ithal ürünlerdir ve baskı makineleri de yabancı ülkelere aittir. Baskı için uygulamaları yapanlar ülkemizin insanıdır ve çoğunlukla matbaa sitelerinde alaylı kişilerce tarafından yürütülmektedir. Grafik Tasarım Mesleği bu açıdan haksız rekabete uğramaktadır.

Eğitim

Lisansı olmayan Doktor, Eczacı, Mühendis ya da Mimar olamıyacağı gibi aynı şartlarda dört yıl lisans eğitimi almış Güzel sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım mezunu bir kişi hiç eğitim almamış, mesleki kitap karıştırmamış bir kişi ile aynı işi yapar durumda görülmekte verdiği hizmet eşit tutulmaktadır.

Dünyada endüstriyel ürünlerin tasarımı ve markalaşma konusunda çok şiddetli bir mücadele sürerken ülkemizde, tasarıma önem vermeyen bir düşünce şekli ile uluslararası alandaki markalar savaşında var olmamızı beklemek cahilce bir beklentidir.

Bütçe

Her türlü lüks ürünleri kriz ortamlarında dahi yüksek miktarda tüketmeye alışkın bir toplum olarak, lüks gece hayatında inanılmaz paraların saçıldığı ülkemizde iş tasarıma gelince bir bütçe ayırmayan firma sahiplerinin pişkinliği ve vurguncu mantığı ile yarını düşünmeyen firmaların geleceğinden söz etmek de pek mümkün olamaz.

İş Ahlakı

İş ahlakının çöktüğü toplumumuzda huzursuzluk yaşayan bireyler olarak ruh sağlığımız gittikçe bozulmaktadır.

Şehirlerimizde bizi sıkan sokaklardaki bir etken de gördüğümüz, yaşadığımız Mimari Tasarımın yanına uğramadığı inşaat kalfası ve müteahhit işi çirkin binalara ilave çirkin tabelalardır.

Bilgisayar kullanmayı öğrenen her tabelacı ustanın yaptığı estetik dışı tabelalarla şehrin yürüme alanlarında çirkinlik çok üst boyuta gelmiştir.

Tüm bunların sonucu olarak fonksiyonellik açısından ticari amacına tam ulaşmayan hem de estetik açıdan trilyonlarca lira çöpe atılmaktadır.

Firmanızın ulusal ve uluslararası alanda prestijinin yükselmesi, iş kalitemizin artmasında önemli bir etken de kurum kimliği çalışmasıdır.

Öneriler

Firmanızı taşıyan amblem ve logo'nuzu gözden geçiriniz.

Firmanızın imajını sürekli kılmak için yıllık cironuzdan reklam harcamaları için mutlaka bir pay ayırınız. Unutmayın ki reklam için ayırdığınız pay size katlanarak geri dönecektir.

Katolog ve broşürlerinizde kaliteli, doğru ışıkta ve özenle çekilmiş (yüksek çözünürlükte) fotoğrafları kullanınız ve bunları arşivinizde CD olarak saklayınız.

Matbaalarda eğitim almamış, tasarım bilgisi olmayan kişilere amblem ve logo'lar yaptırmayınız. Güzel Sanatlar Fakültesi'nde her yıl binlerce kişi arasından özel yetenek sınavından geçerek dört yıl eğitim almış yıllarca gecelerini bu işe vermiş profesyonellerin ve dirsek çürütmüş gençlerin ekmeğini ellerinden almayınız. Altı aylık kurs gören operatörlerle aynı sınıfa koymayınız.

Fotoğraf ve İllüstrasyon

Kötü fotoğrafların basılmasına müsaade ederek kalitesiz ve bozuk mal sattığınızı ima edecek görüntülerin basılmasına izin vererek imajınızı zedelemeyiniz.

Aldığınız tekliflerde mutlaka kağıt, gramaj ve matbaa kalitesine göre teklifleri değerlendiriniz.

Asla acele iş yapmayınız, yaptırmayınız.

İşin zamanı konusunda bilgi alabileceğiniz yetkin bir kuruma ya da kişiye danışmadan ve opsiyonsuz iş zamanlaması yapmayınız.Bilgisiz kişiler işin imalatı aşamasında umursamadan size yanlış bilgi vereceği gibi ticari olarak sizi zor duruma da sokabilir.İşin yetişmemesinden dolayı para ve itibar kaybınıza, görev verdiğiniz elemanlarınızla çalışma hayatınızda huzursuzluğa neden olur.

Uygulama

Tasarım onayı için mutlaka 2 adet örnek renkli baskı isteyiniz ve firma kaşesiyle onaylayınız. Biri sizde diğeri reklam yapan firmada kalsın. Herhangi bir anlaşmazlık halinde provadaki iş kalitesini ve renk ayarını isteyiniz. Gelen provaları dikkatlice izleyiniz, metinleri birkaç kişi ile iyice okuyup düzeltmeleri yapınız. Unutmayın ki matbaalarda ihmal yüzünden defalarca aynı iş basılmakta, lüzumsuz kağıt, baskı ve emek israfına, ticari olarak iş kaybı ve taraflar arasında ciddi anlaşmazlıklara neden olmaktadır.

Firmanızın renklerini (Logo ve amblemdeki) ajansınızdan isteyeceğiniz Pantone katoloğundan renk kodlarınızı belirleyin ve her defasında renklerinizin değişmesine izin vermeyiniz.

(Pantone: Uluslararası baskı renk katoloğu)

Sözleşmesiz ve sipariş formsuz iş vermeyin, istekleriniz sipariş formunuzda kayıtlı olsun ve faturasız iş teslim almayın, haksız rekabeti engelleyin.

Unutmayın ki vergi veren bir kurum ile kaçak çalışan arasında mutlaka hizmet açısından bir fark olacaktır.Ülke ekonomisinin % 60'ının kayıt dışı olduğunu düşünerek bunu yapanlara izin vermeyiniz.

Kullanıma uygun olmayan ya da sizi taşımayacak basit ve kalitesiz basım işlerinizi biraz daha ucuz diye kanmayın. Ürün etiketlerinizde gerçekte olmayan ibarelere yer vermeyin. Matbaa operatörlerinin bunu koymasına izin vermeyiniz. (Etiketlerde kalite kontrol belgeleri alınmış ise TSE vs. TSE ürün kodu mutlaka olmalı)

Birim fiyat olarak değerlendirdiğinizde tasarım ve fotoğraf çekim maliyetinin ne kadar düşük olduğunu göreceksiniz. Ürünlerinizi tanınan markalar haline getirmeye çalışın ve piyasada yer edinmesi için ambalaj tasarımında özel illüstrasyon ya da çarpıcı fotoğrafları kullanınız.

Mümkünse firmanızın bir çizgi tipi olsun.

Stateji

Kurumunuzun uzun vadede büyümesi ve yurt dışında da etkin olması için rakiplerinizin reklam ve tanıtım çalışmalarına benzer ya da daha üstün tanıtım çalışmaları yaptırınız ve yüksek iş kalitesine yaklaşınız.

Firmanın sektör yayınlarında yer almasına, basında ve televizyonda reklamlarla ve haber olarak yer almasına ve sponsorluk çalışmalarına yer veriniz.

Firmayı tanıtacak bir basın kiti (Firma tanıtım dosyası) oluşturunuz ve gerektiğinde bu tanıtım yazı ve fotoğrafları basına her an verilebilecek gibi hazır tutunuz.

Son Söz

Türk toplumu olarak dünya ekonomik savaşında var olmak istiyorsak, aşağılanmak ya da alay konusu olmamamak için önce kendimize çeki düzen vermeliyiz.

Ufuk Gürgenç
________________________________________________________________________________________________________

Değerli grafikerler.org topluluğunun saygıdeğer üyeleri hepinizden özür dilerim hani bizim bir atasözümüz vardır "Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış" derler çok doğruda demişler ben bir anda kendimi insanlardan daha bilgili gösterme ve saygıdeğer bir kişilik olma çabasına girdim bu aralar bunalımdayım ne yaptığımı bende bilmiyorum ama ne kadar karaktersiz ne kadar kişiliksiz bir iş yaptığımın yeni farkına vardım yalanım ortaya çıkınca başkasının yazısını kendimin yaptığımı iddia ettim hala yalanı sürdürsem sürdürebilirdim bir başka isimle üye olup söylediğim sözleri doğrular ve daha nice nice hileler kullanabilirdim fakat yalanla bir yere varılmayacağını ve gerçekten yalanın kötü bir şey olduğunu anladım yaptığım cahillik mi yoksa? Evet hem cahillik hem de kişiliksiz olmamdı tekrardan özür dilerim bütün burada beni bir kişilik sahibi olarak görüp bana güvenen insanlara ve artık grafikerlik işini de bırakıyorum çünkü ben ne eğitim aldım bu iş için nede okulunu okudum sadece yabancı internet sayfaları üzerinden öğrendim senelerce emek verdim gerçekten iyi işler çıkardım büyük firmalarda çalıştım ama bunu daha bilgili daha bu işte iyi insanlara bırakmalıyım artık sizin gibi birbirinden güzel insanların arasından da ayrılmanın zamanı geldi galiba sizi çok tanımıyorum ama gördüğüm kadarıyla çok iyi insanlarsınız bu sitenin yöneticisi Ömer beyde çok iyi bir insan ve gerçekten benim o kadar önyargılı davranmama rağmen her şeyde açıklamada bulundu ve sevecen bir yakınlıkla karşıladı böyle iyi biri olmasından dolayı da ayrıca teşekkür ederim kendisine
hepiniz çok değerli insanlarsınız hepinizde umarım hayatta Muvaffak olmanız dileğiyle sağlıcakla kalın.

Not: Son yazımdır aranızda bundan sonra bulanamayacağım ve her arkadaş benim bu yaptığım davranıştan ders alsın gerçekten hiç hoş bir davranış değil yalanınız bir gün ortaya çıkar ve yerin dibine girersiniz onun için ne gerçek hayatta nede nette başkasının fikirlerini çalın ne yazısını çalın nede çalışmasını yalanda söylemeyin benden tavsiye.

Saygılarımla.

Mehmet Kıymık